Mantık sizi A noktasından B noktasına götürür.Hayal Gücü ise sizi isteğiniz heryere götürür.
Albert Einstein
Terim olarak mantık iki anlamda kullanılır:
1)Düzgün ve doğru düşünme biçimi olarak kullanımı: Sözcüğün kökenine uygun olarak kullanılmasıdır. Diğer bir değişle bir düşünme türü ve tarzının ismidir. “Mantıklı düşün”, “Mantıklı ol”, “Mantıklı konuş” gibi sözlerle mantık terimini bu anlamda kullanılırız. 2)Düzgün ve doğru düşünme biçimini konu alan felsefe disiplini: Akıl yürütme ve argümantasyon tarzındaki düşünme kurallarını inceler. Diğer bir değişle; ileri sürülen düşüncenin doğruluğu ile değil, doğru düşünmenin nasıl olacağıyla ilgilenir.
Kısaca diğer tanımlarına bakarsak mantık;
-
Doğru düşünme kurallarının ve formlarının bilgisidir.
-
Düşünme yasalarının bilimidir
-
Dilsel ifadelerin, dile getirmelerin, dilsel anlatımların formel koşullarının öğretisidir.
-
Doğru önerme formlarının, kesin ifade kalıplarının kuramıdır
Doğru önerme:
Dile getirdiği konunun (nesnenin), yargısıyla olan uygunluğudur. Burada yargı, konuyu gerçeğine uygun olarak yansıtır. Önermede bir çelişki yer almaz ve yeni bir tanım oluşturmaz. Örnek vermek gerekirse “Kar beyazdır” yargısı bilgi açısından doğrudur. Doğruluğu gözlem ve deneylerle kanıtlanmıştır. Yine “Elmas karbonun allotropudur.” doğru bir önermedir.
Mantık Arapça ‘da; söz, hitabet, söyleme kabiliyeti, konuşmak anlamlarına gelen “نطق” (nutk) sözcüğünden türetilmiştir. Batı dillerindeki karşılığı ise; akıl, düşünme, yasa, söz, ilke gibi anlamları içeren logic sözcüğünden gelir. Kaynağı ise Grekçe logos sözcüğüdür.
Akıl Yürütme Türleri
“İnsanlara yapılacak en büyük iyilik, onlara akıllarını kullanmayı öğretmektir.”
Moliere
Akıl yürütme ve Geçerlilik
Akıl yürütme içerisinde kanıt ve ispat barındıran bir düşünce sistemidir. Öyleyse en az iki düşünce olmalı ki, bu iki düşünce arasında biri diğerini kanıtlayarak bir sonuca ulaşılsın.
Mantıkta bir yargı bildiren düşünce türü önerme (öneriş) olarak adlandırılır. İki değerli mantıkta yargı (doğruluk değeri) iki adet olup bunlar Doğru veya Yanlış şeklindedir.
“Hava kararıyor.” Bir önermedir. (Doğru veya Yanlış değeri alabilir.)
“İnsanlar eve gidiyor.” Bir önermedir. (Doğru veya Yanlış değeri alabilir.)
“Hava kararıyor ise insanlar eve gidiyordur.” Bir önermedir. (Doğru veya Yanlış değeri alabilir.)
“Saat kaç?”, “Güler misin?”, “Kitabı çabuk oku”, “Hızlı yürü” Bir önerme değildir. (Doğru veya Yanlış değeri alamaz)
Akıl yürütmede kanıtlayan ve kanıtlanan durumunda en az iki önermenin bulunması gerektiğinden bahsetmiştik. Kanıt; gerekçe durumundaki önerme/önermeler olup öncül veya öncül önerme, kanıtlanan gerekçelendirilmiş önermeye ise sonuç veya sonuç önermesi denir. İşte mantık öncül/öncüller ve sonuç arasındaki ispat bağıntısını inceler. Mantık için bir çeşit denetleme mekanizması da diyebiliriz. Öncüllerin sonucu kanıtlayıp kanıtlamadığını denetler.
Akıl yürütmelerin mantık içerisinde incelenmesi için belirli bir sırayı takip etmesi gereklidir. Önermelerde önce öncül sonra sonuç sırasını izlemesi gerekmektedir. Günlük hayatta “ Sokrates ölümlüdür çünkü o bir insandır ve bütün insanlar ölümlüdür” tarzındaki üç önermeden oluşmuş bir akıl yürütme, bu sıraya uymamaktadır. Bunun mantığın konusu olabilmesi için aşağıdaki gibi şekillenmesi gerekmektedir
1.Öncül: Bütün insanlar ölümlüdür. 2.Öncül: Sokrates bir insandır. _______________________________________________ Sonuç: O halde, Sokrates ölümlüdür.
Yanlış önerme:Doğru önermenin tersidir. Yargı konuyu gerçekliğine uygun olarak yansıtmamaktadır. Örnek olarak “Bütün insanlar sekiz ayaklıdır.” önermesi yanlış bir önermedir.

Yukarıdaki örnekte birinci öncülün yanlış olduğu aşikârdır. İkincil öncül ise doğrudur. Sonuç önermesi de yanlış olup sırayla yanlış-doğru-yanlış şeklinde dizilmişlerdir. Bu durum içerik açısından böyledir. Oysa akıl yürütmede önermelerin içeriklerine bakmaksızın önermelerin doğru olduğunu kabul edersek o zaman sonuçta doğru çıkmaktadır. Demek ki burada mantığı ilgilendiren içeriğin doğru veya yanlışlığı değil, öncüllerin doğru veya yanlışlığıdır. İşte mantık, bir akıl yürütmede öncüllerin gerçekten de doğru olmalarını değil, bu öncüllerin doğru kabul edilmesi durumunda, öncüllerin sonucu kanıtlayıp kanıtlamadıklarını gözetir.
Geçerlilik: Bir akıl yürütmede sonucun öncül veya öncüllerden zorunlu olarak çıkmasına denir. Öncüller sonucu kanıtlıyorsa önerme geçerlidir.
Geçersizlik: Bir akıl yürütmede öncül veya öncüllerin sonucu zorunlu kılmamasına denir. Öncüller sonucu kanıtlamıyorsa önerme geçersizdir.
